Kuş
Eser Numarası:
251
Tanım:
Mavimsi beyaz renktedir. Sırtta kürevi kapaklı bir delik arkada üçüncü bir ayak vardır. Üzeri göğüsten kuyruğa doğru dikey yedi sıra halinde düzenlemiş yaldız konturlu bölmeler içindeki çiçeklerle mine bezemelidir.
Teknik:
Serbest üfleme. Sırttaki deliğin kenarına cam yay dolanmıştır. Kanat ve ayaklar için sıcak cam eklenip aletle şekillendirilmiştir. Kuyruk preslenmiş, göğüsteki noble izi parlatılmıştır.
İlgili Görseller
OSMANLI
Osmanlı Dönemi
Osmanlı İmparatorluğu'nda çinicilik, ahşap işçiliği, dokumacılık ve maden işçiliği gibi camcılık da çok popüler bir zanaat koludur.
Surname-i Hümayun'un (1582) Nakkaş Osman tarafından yapılan minyatürlerindeki bazı sahneler o günün cam üretimini bir dereceye kadar açıklayacak mahiyettedir. III.Murat’ın oğlu Şehzade Mehmet'in sünnet düğünü nedeniyle düzenlenen şenlikleri anlatan bu eserin bir sayfasında, alt kısmı tekerlekli bir platform üzerinde seyyar cam fırını tasvir edilmiştir, etrafındaki işçiler de cam yapmaktadır. Aletler günümüzdekilerle hemen hemen aynıdır. Bir diğer sayfadaysa Camgeran Loncası elemanlarının geçiş töreni görülür. Bu resimde de muhtelif biçimde cam kaplar yer alır. Bu minyatürlerdeki şişelerin benzerleri İstanbul’da Sirkeci’de yapılan Marmaray kazılarında gün ışığına çıkmıştır.
17. yüzyılın ünlü gezgini Evliya Çelebi, Seyahatname adlı eserinde İstanbul’daki dükkân ve cam tüccarlarından bahseder. Vehbi'nin yazdığı ve Levni'nin resimlediği III. Ahmet Surname'sindeki (yaklaşık 1720) bir minyatürde bazı cambazlar, kafalarındaki tahtaların üzerinde kat kat camlar yerleştirmiştir.
Yine III. Ahmet zamanında yaptırılan Üsküdar Meydanı'ndaki çeşmenin üzerinde de cam vazoların kabartma tasvirleri vardır. Sultan I.Abdülhamid'e ait bir gravürde de bir tepsi içine dizilmiş bir grup laledan yer almaktadır.
III. Selim zamanında cam yapımını Venedik'te öğrenen Mevlevi dervişi Mehmed Dede tarafından Beykoz civarında bir cam atölyesi kurulduğu rivayet edilmektedir. Hicri 21 Muharrem 1263/1846 tarihli Takvim-i Vekayi gazetesinde de Çubuklu civarında kurulan bir billur fabrikasından söz edilir. Beykoz fabrikasında üretilen camlar çeşitli gruplara ayrılır. Kesme dekorlu, mineli veya yaldızlı renksiz camlar (maydanozlu), renkli camlar, opal camlar ve çeşm-i bülbüller Beykoz işlerinin önemli bölümlerini teşkil eder.
Osmanlı döneminde cam endüstrisindeki son girişim, Saul Modiano'nun 1899'da, Paşabahçe'de, bugünkü Tekel fabrikasının yerinde kurduğu "Fabrica Vetrami di Modiano" adlı fabrikadır.